- čikara
- čȉkara žDEFINICIJAreg. šalica za bijelu kavu i čaj; ćikaraONOMASTIKApr. (nadimačka): Čȉkara (240, Sinj, Lika), Čikarèla (Biograd), Ćȉkara (Sinj)ETIMOLOGIJAmlet. chìcara, tal. chicchera
Hrvatski jezični portal. 2014.
Hrvatski jezični portal. 2014.
ćikara — ćȉkara ž DEFINICIJA v. čikara … Hrvatski jezični portal
čikara — čikȃra ž DEFINICIJA glazb. mali bengalsko hindustanski gudaći instrument s tri žice od crijeva ili konjske strune ETIMOLOGIJA bengal … Hrvatski jezični portal
çıkarmak — den 1) Birinin veya bir şeyin çıkmasını sağlamak, çıkmasına sebep olmak Cebinden maroken kaplı bir defter çıkardı. Ö. Seyfettin 2) i Sonunu getirmek Bu para ile ayı çıkarırız. 3) i Anlamak, ne olduğunu bilmek, sezmek 4) i Bulmak, ortaya koymak… … Çağatay Osmanlı Sözlük
uyuşum — is. 1) Uyuşma durumu, uyuşurluk Bir uyuşuma varmanın tadını çıkara çıkara güneşli kaldırımda yürüyordu. M. N. Sepetçioğlu 2) sin., TV İki çekim arasında hareket, anlam, ışık, dekor, donatım, oyun bakımlarından aykırılık olmama durumu … Çağatay Osmanlı Sözlük
lıkır lıkır — kandil gecesi; ses çıkara çıkara içmek … Beypazari ağzindan sözcükler
Obojeni Program — performing live at the 2007 VIP INmusic festival in Zagreb Background information Also known as Program, OP, Coloured Program, oBOYEni Program … Wikipedia
ćı̏kara — ž, {{c=1}}v. {{ref}}čikara{{/ref}} … Veliki rječnik hrvatskoga jezika
ćı̏karica — ž reg. dem. i hip. od ćikara … Veliki rječnik hrvatskoga jezika
kaşkariko — is., argo 1) Oyun, dolap, düzen 2) Yalan Paraya, çıkara, günlük yaşamın kaşkarikolarına karşı ilgisizdirler. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
yerindelik — is., ği 1) Yerinde olma durumu, isabet 2) huk. Kamulaştırılan bir yer üzerinde, kamu çıkarının özel çıkara oranla yüksek olması … Çağatay Osmanlı Sözlük