- delil
- dèlīl m <G delíla>DEFINICIJAreg. vodič, vođa puta, pratilac na putovanju (ob. na hadžiluku)ETIMOLOGIJAtur. ← arap. dälil: vodič
Hrvatski jezični portal. 2014.
Hrvatski jezični portal. 2014.
delil — is., Ar. delīl 1) İnsanı aradığı gerçeğe ulaştırabilecek iz, emare Milletlerin hürriyet için yaptıkları fedakârlıklardan canlı deliller gösteriyordu. P. Safa 2) huk., man. Kanıt Elde hiçbir delil olmadığı için serbest bırakıldı. S. F. Abasıyanık… … Çağatay Osmanlı Sözlük
DELİL-İ AKLÎ — Akıl yolu ile bulunan delil. Nakil yolu ile olmadan, düşünülerek bulunan delil … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
DELİL-İ NAKLÎ — Kur an, Hadis i Şerif veya diğer mukaddes kitaplardaki verilen haberler ile olan delil … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
DELİL-İ SÜLLEMÎ — (Bak: Delil i arşî, Arş ve süllem … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
DELİL-İ İHTİRA' — Cenab ı Hakk ın yeniden icad ederek yarattığı şeylerden meydana gelen, kendi zâtına mahsus delil. Buna misâl olarak birini zikredebiliriz:(Cenâb ı Hak hususi eserlerine menşe ve kendisine lâyık kemâlâtına me haz olmak üzere her ferde ve her nev e … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
DELİL-İ İMKÂNİ — İmkâna âit olan delil. $âyeti ile işaret edilmiştir. Bu delilin hülâsası: Kâinatın ihtiva ettiği zerrelerden her birisinin gerek zâtında, gerek sıfatında, gerek ahvâlinde ve gerek vücudunda gayr i mütenahi imkânlar, ihtimâller, müşkülâtlar,… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
DELİL-İ İNAYET — Allah ın inâyetinin tecellisinden gelen ve kâinatta görülen hikmet ve maslahatlara uygun en mükemmel nizam ve tam esaslı san at; ve kâinattaki eşyaların menfaat ve faydalarını bildiren âyetler, bu inâyet delilini gösteriyorlar.(Sâniin vücud ve… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
delîl — (A.) [ ﻞﻴﻝد ] 1. kanıt. 2. rehber. 3. şahit … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
DELİL — Kılavuz. Doğru yolu gösteren. Meçhûlü keşfetmekte ve malumun sıhhatını isbat etmekte vasıta ve âlet ittihaz olunan husus. * Beyyine. Bürhan … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
delil — ispat etme, rehber, yol gösterici, yardım eden … Beypazari ağzindan sözcükler