kudret — is., Ar. ḳudret 1) Güç, erk, erke, iktidar Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur. Atatürk 2) Yetenek Hep birden kollarını havaya kaldırarak dönmeye başlayışları bana insan kudretinin üstünde gibi geliyordu. Y. K.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
KUDRET — Güç. Takat. * Her yeri kaplayan kudretullah. * Varlık. Ehliyet. Becerebilme. * Zenginlik. * Kabiliyet. * İlm i kelâmda: Allah Teâlâ ya mahsus ezelî ve ebedî ve bütün kâinatta tasarruf eden sıfattır.(Arkadaş bir kelime i vâhidenin işitilmesinde;… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
KUDRET-İ İLÂHİYE — Allah ın kudreti.(Cenab ı Hakk ın kudret, ilim, iradesi; şemsin ziyâsı gibi bütün mevcudata âmm ve şâmil olup, hiçbir şeyle müvazene edilemez; Arş ı Azama taalluk ettikleri gibi, zerrelere de taalluk ederler. Cenab ı Hak, şems ve kameri… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
kudret — (A.) [ ترﺪﻗ ] güç … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
ARZ-I KUDRET — Kudret gösterme … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
KESB-İ KUDRET — Kudret ve kuvvet kazanma … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
kudret hamamı — is. Ilıca … Çağatay Osmanlı Sözlük
kudret helvası — is., bit. b. 1) Beyaz çiçekli, 5 9 yaprakçıklı, 20 m kadar yükselebilen, Kuzeybatı ve Batı Anadolu da yaygın olan bir ağaç (Fraxinus ornus) 2) Türlü bitkilerden, öz sularının kurutulmasıyla elde edilen, hekimlikte iç sürdürücü olarak kullanılan… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kudret narı — is., bit. b. 1) Sarı çiçekli, parçalı yapraklı, tırmanıcı ve bir yıllık otsu bir bitki (Momordica charantia) 2) Bu bitkinin 10 15 cm uzunlukta, iğ biçiminde, üzeri pürtüklü, önce yeşil ve sonra parlak sarı veya turuncu renkli meyvesi … Çağatay Osmanlı Sözlük
KUDRET-İ KÜLLİYE — Cenab ı Hakk ın küllî ve mutlak olan kudreti … Yeni Lügat Türkçe Sözlük