kumašin
Look at other dictionaries:
kumàšin — m fam. hip. kum … Veliki rječnik hrvatskoga jezika
tiftik tiftik olmak — kumaşın telleri birbirinden ayrılmak, çok eskimek … Çağatay Osmanlı Sözlük
yer — kumaşın veya ağacın bir yüzü. III, 142 265, 268,287.288,292,296.301,309,313,325. 361, 364. 416. 422, 423, 429, 438, 439,461 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
sıyrık — kumaşın kenarını keserken çıkan parça, hafif deri yaralanması … Beypazari ağzindan sözcükler
büzgü — is. Dikişte kumaşın bir ucundan istenilen yere kadar geçirilen bir ipliğin çekilmesi ile oluşan, kumaşın bolluğunu azaltan sık, küçük kıvrım … Çağatay Osmanlı Sözlük
kùman — m fam. kum, {{c=1}}v. {{ref}}kumašin{{/ref}} … Veliki rječnik hrvatskoga jezika
astar — is., Far. āster 1) Giyecek, perde, çanta, ayakkabı vb. şeylerde, kumaşın veya derinin iç tarafına geçirilen ince kat 2) Sıvanacak, boyanacak yerlere boyadan önce sürülen kat Siz hiç eski tahtalara yağlı boya yaptınız mı? / Bütün iş ilk çekilen… … Çağatay Osmanlı Sözlük
atkı iplik — is., ği Dokumacılıkta mekikle enine atılan iplik kumaşın en ipliği … Çağatay Osmanlı Sözlük
bakmak — e, ar 1) Bakışı bir şey üzerine çevirmek Zamanla nasıl değişiyor insan / Hangi resmime baksam ben değilim. C. S. Tarancı 2) Aramak 3) Bir şeyin yüzü bir yöne doğru olmak Limana bakan penceresinden deniz görünürdü. O. V. Kanık 4) Bir şeyin… … Çağatay Osmanlı Sözlük
bastırmak — i 1) Basma işini yaptırmak Çok güçlüydü, bastırdı, omuzlarını yatağa yapıştırdı âdeta. T. Dursun K 2) Zararlı bir olayı önlemek Yangını bastırmak. 3) Durdurmak İsyanı bastırmak. 4) Üstünlüğünü göstermek Şişman, kısa boylu bir yüzbaşı usulsüzlükte … Çağatay Osmanlı Sözlük