- istek
- ìstek m <N mn -eci>DEFINICIJAtrenutak kad istječe, kad dospijeva rok [do isteka roka; do isteka ugovora]ETIMOLOGIJAvidi isteći
Hrvatski jezični portal. 2014.
Hrvatski jezični portal. 2014.
ìstek — m 〈N mn eci〉 trenutak kad istječe, kad dospijeva rok [do ∼a roka; do ∼a ugovora] … Veliki rječnik hrvatskoga jezika
istek — istek; ara;tırma I, 120 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
istek — is., ği 1) Bir şeye duyulan eğilim, arzu, şevk Yanıma yaklaşan gölge, o eski şarkıyı gerçek bir istekle tekrarlıyordu. Ç. Altan 2) Yerine getirilmesi başkasından istenilen şey, talep Bu adamın istekleri bitmiyor. 3) dbl. İstek ve niyet kavramı… … Çağatay Osmanlı Sözlük
istek kopmak — istek gelmek, I, 120 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
İŞTEK — f. Çocuk kundağı … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
istek duymak — bir şeye karşı eğilim duymak, arzulamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
istek uyandırmak — istemesine, arzu duymasına yol açmak İnsanda ille de saçını, yanağını okşamak isteğini uyandıran güzel kız çocuklarını andırırdı. N. Cumalı … Çağatay Osmanlı Sözlük
doyuma ulaşmak — istek ve gereksinimlerinin en üst düzeyini elde etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
içi çekmek — istek duymak Arsız bir tabiatım var. Ne görsem içim çeker. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
gönlü varmamak — istek duymamak, istememek, çekinmek Birkaç gece evvel gelip de bir şey soracaktım, rahatsız etmeye gönlüm varmadı. P. Safa … Çağatay Osmanlı Sözlük