kusur — is., Ar. ḳuṣūr 1) Eksiklik, noksan, nakısa Biz bu meslek kusurundan oldum olası kendimizi kurtaramamışız ve hâlâ kurtaramamaktayız. B. Felek 2) Özür 3) Bilerek veya bilmeyerek bir işi gereği gibi yapmama 4) Elverişsiz durum Birleşik Sözler ağır… … Çağatay Osmanlı Sözlük
Kusur — Infobox Settlement official name =Kusur native name = pushpin pushpin mapsize =300 subdivision type = Country subdivision name = flag|Azerbaijan subdivision type1 = Rayon subdivision name1 =Zaqatala leader title = leader name = established title … Wikipedia
küsur — is., Ar. kusūr 1) Artan bölüm, geriye kalan bölüm, kesir Bu paranın küsurundan vazgeçelim. 2) Tam sayıdan sonra gelen kesirli sayı Bu işe on bin küsur lira harcadım … Çağatay Osmanlı Sözlük
kusûr — (A.) [ رﻮﺼﻗ ] 1. kasırlar. 2. eksiklik, hata, ihmal. ♦ kusur eylemek ihmalde bulunmak, hata yapmak … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
kusur aramak — yanlışını, eksikliğini, elverişsizliğini aramak Hepsi de yeni gelende bir kusur arıyorlar. R. H. Karay … Çağatay Osmanlı Sözlük
kusur bulmak — 1) bir şeyin özrünü görmek 2) gereğinden çok titiz ve hoşgörüsüz davranmak Nesine itiraz ederseniz ediniz, boyun bağına, pantolonun ütüsüne kusur bulamazsınız. H. E. Adıvar … Çağatay Osmanlı Sözlük
kusur etmemek — hoş karşılanmayacak bir davranışta bulunmamak Saygıda kusur etmemek için âdeta birbirleriyle yarış ediyorlardı. F. F. Tülbentçi … Çağatay Osmanlı Sözlük
küsûr — (A.) [ رﻮﺴﮐ ] 1. kesirler. 2. parçalar … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
küsur — ə. «kəsr» c. 1) nöqsanlar, kəsirlər; 2) riyaziyyatda: kəsrlər … Klassik Azərbaycan ədəbiyyatında islənən ərəb və fars sözləri lüğəti
KUSUR — Noksanlık. Eksiklik. Noksan ve âcizlik. İhmal. Tedbirsizlik. * Cem olmalar. * Pahalanmak. *Eksilmek. * Şiddetli olan şeyin yavaşlayıp sâkin olması. * Bereketlenmek. * İmtina , âciz olmak. * Bir hesabın üstü. Artan kısım. * (Kasr. C.) Kasırlar.… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük